Değerli Üyeler, Değerli Atatürkçüler,
Necip Hablemitoğlu: Vatansever Bir Aydını Anmak
18 Aralık 2002 tarihinde hain bir saldırı sonucunda aramızdan ayrılan Dr. Necip Hablemitoğlu, sadece bir bilim insanı ve tarihçi değil, aynı zamanda vatanına ve milletine derin bir sevgiyle bağlı bir aydındı. Hayatını Türkiye’nin bağımsızlığına, milli güvenliğine ve Türk toplumunun refahına adayan Hablemitoğlu, çalışmalarıyla her zaman doğru bildiği yolda cesurca ilerledi.
Hablemitoğlu, Fethullahçı yapılanmaların ve Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden yapıların üzerine giden bir akademisyen olarak tanındı. Türkiye’deki yabancı istihbarat faaliyetleri ve onların yerel iş birlikçileri üzerine yaptığı araştırmalar, birçoğumuzun gözlerini açtı. Bu sebeple, susturulmak istenen bir ses oldu. Ancak, fikirleri ve savunduğu değerler hâlâ yaşamaya devam ediyor.
Onun, toplumu uyandırmak ve Türkiye’nin geleceğini korumak amacıyla yaptığı çalışmalar, bugün hâlâ yol gösterici nitelikte. Karanlık güçlerin saldırılarına boyun eğmeyen Hablemitoğlu, bizlere fikir özgürlüğünün ve vatanseverliğin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Onu anarken, sadece bir aydın olarak değil, aynı zamanda bağımsızlık ve demokrasi uğruna hayatını feda eden bir kahraman olarak da hatırlıyoruz. Necip Hablemitoğlu’nun fikirleri, yazıları ve mücadeleci ruhu, bizlere ilham vermeye devam edecek.
Ruhu şad olsun diyor, ailesine ve sevenlerine bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Unutulmayacaksın, Necip Hablemitoğlu!
Yarbay Ali Tatar: Onurlu Bir Asker, Gururumuz
Yarbay Ali Tatar, vatanına ve milletine olan bağlılığıyla, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne örnek bir asker olarak hizmet eden bir kahramandı. Ancak, ne yazık ki, 19 Aralık 2009’da yaşanan trajik olay sonucunda, Türk milletinin vicdanında derin bir yara bırakarak aramızdan ayrıldı.
Tatar, hukuksuz suçlamalar ve karanlık bir kumpasın hedefi haline getirilen birçok subaydan biriydi. Kendisini savunma fırsatı bile bulamadan, ailesine ve onuruna olan sevgisiyle bu baskılar karşısında geri adım atmadı. Yaşadığı haksızlıklar karşısında dik durmayı seçti, ancak hayatının son anlarında bile bir asker olarak onurunu ve gururunu korudu.
Onun intiharı, sadece bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda bir dönemin adaletsizliklerine karşı güçlü bir tepki olarak hafızalarımıza kazındı. Ali Tatar, ardında haksızlıklara direnen bir duruş, adalete olan inanç ve vatan sevgisiyle dolu bir miras bıraktı. Bu miras, sadece ailesi için değil, Türkiye’de adalete inanan herkes için büyük bir anlam taşımaktadır.
Bugün, Ali Tatar’ı anarken, onun verdiği mücadeleyi ve uğruna canını feda ettiği değerleri daha iyi anlamak ve hatırlamak zorundayız. Onurlu duruşu ve ülkesine olan bağlılığı, hepimiz için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Ruhu şad olsun diyor, ailesine ve sevenlerine bir kez daha sabır ve başsağlığı diliyoruz.
Unutmayacağız, unutturmayacağız!
Saygılarımızla
Avusturya ADD Yönetim Kurulu adına
Yusuf Genç (Bşk)